9 Aralık 2008 Salı

Sous Les Paves La Plage


6 aralık 2008 tarihinin ilk bakışta hiçbir önemi olmayabilir ama aslında göründüğü gibi de değil.Her şey Atina'da 16 yaşındaki bir çocuğun polis tarafından göğsünden vurulmasıyla başladı.Tartışmamız gereken 2 konu var aslında.Birincil olarak ölen çocuğun ailesinin ve yakınlarının ne denli üzüntü içinde olduğunu unutmamamız gerekir çünkü bana kalırsa anarşist hareketin sahneye çıkması bu olayın ikinci plandaki önemi.Ölen bir insan olduğu için artık insanlık değerlerinin bazı değerlerin altına düştüğünü net olarak görmemiz gerekir.Bu cümleye şöyle bir soru yöneltilebilir : ''İnsanlık değerleri daha yeni mi bazı değerlerin altına düştü ?''.Bunun kesinlikle cevabı hayırdır çünkü bu duruma gelinmesinin bir sürü sebebi vardır ve bu sebeplere olan tepki olayın ikinci planındadır.Bir insanı öldürmek şüphesiz ki çok dramatik bir olaydır.Vicdan kavramına inanın ya da inanmayın ya da vicdan kavramını farklı yollardan algılayabilirsiniz ama bir insanı öldürmek vicdanı sızlatan bir olaydır diye düşünüyorum.İlk olarak üzüldüğüm nokta bu çocuğun neredeyse bir hiç yüzünden ölmesi ya da başka bir deyişle keyfiyetten dolayı ölmesi.Bu olayın ikinci önemi üzerinde birkaç incelemede bulunalım şimdi.Yunan tarihi aslında bilim,felsefe,siyaset açısından çok değerli bir yataktır.Eğer nasyonalist bir çizgiyle bakmazsak olaya Yunanistan'ın politik duyarlılığın Türkiye'nin politik duyarlılığından daha fazla olduğunu görürüz.Bunu iki somut örnekle açıklayacağım.Birincisi Yunanistan'ın albaylar cuntasını yargılaması,ikincisi ise 6 aralık 2008 cumartesi gününden sonra ortaya koyulan kitlesel tepki.Türkiye'de bu olaydan sonra birçok kişinin ahhh biz niye böyle elimiz kolumuz bağlı oturuyoruz bizim de hesap sormamız lazım bu diyip bu konuda Yunan halkına imrendiklerini biliyorum.Öncelikle düşünceme göre bizim yapmamız gereken bazı şeyler var.Öncelikle Türkiye'nin ve Türkiyelilerin bir sürü problemleri var bunu gözardı etmemek lazım.1980'de bir adam ve kadrosu elini kolunu sallaya sallaya gelip ülkenin geleceğini,aydınları ve en önemlisi cesareti ezip geçiyor ve bu adam hala Marmaris'de nü resim yapmaya devam ediyor.İlk önce buradan başlamalıyız.Sonra apolitik gençliğin içindeki yılgınlığın bir şekilde yok edilmesi gerekiyor çünkü bu yılgınlık aynı zamanda ülkenin siyasi gelişmelerini de etkiliyor.Konuma devam etmem gerekirse Atina'da Aristo ve Atina Teknik Üniversitesi gençlerinin arkasına aldığı halk artık bir şeylerin değişmesi için çaba veriyor ve artık yeter diyor.Yunanistan'da aynı olay 1985'de de olmuştu ve yine büyük bir kıyamet kopmuştu.Geçen 23 yılda aynı olay tekrarlanınca halk bir takım şeylerin üzerine daha da şiddetli gitmeye başladı.Kendilerini anarşist ve iktidar karşıtı olarak tanımlayan gençler dünyanın birçok yerindeki başka anarşist gruplarla bağlantıya geçerek onlardan da tepkilerini ortaya koymalarını istediler.Ve görüyoruz ki bu yavaş yavaş gerçekleşiyor.Elbette ki brujuvazi bunu yakın zamanda bastıracaktır ama artık onların da öğrenmesi ve görmesi gereken bazı şeyler var.Yığınların tepkisi bir noktada onların başını ağrıtabilir ve bu brujuvaziyi temsil eden siyasetçilerin işlerini kaybetmelerinden tutun,artık meclise karşı olan güvenin sarsılmasına bile neden olabilir.Bu anarşist hareketlerin daha da fazlalaşmasına sebebiyet verecektir düşünceme göre.Sonuç olarak Atina'da ve Yunanistan'da birtakım şeylerin sonuçları yavaş yavaş görülmeye başlandı.1.5-2 sene önce Paris'in gettolarında meydana gelen olayların aynıları şimdi burada meydana geliyor.Ve düşünüyorum ki brujuvazi ve aygıtları eğer tavırlarını bu kadar fütursuzca devam ettirdikleri taktirde bu olaylar olmaya da devam edecektir.Unutmayın ki bir insanın ölmesi asayişi sağlamak adına yapılan zorbalığı haklı çıkarmaz ve bu asayişi sağlamaktan bin kat daha önemli bir olaydır.

Hiç yorum yok: