13 Aralık 2008 Cumartesi
Diyetteyiz
12 Aralık 2008 Cuma
Maça ibrahim üzülmez gibi başlayıp yorulduktan sonra maldonado olan adamın esrarengiz sırrı
10 Aralık 2008 Çarşamba
Sıkılıyorum Ve Karnım Acıkıyor
9 Aralık 2008 Salı
Sous Les Paves La Plage
Biraz da aşk üzerine birkaç bir şey
1-) Erkek ya da kız tarafından biri ayrılmak ister ancak diğer taraf istemez ve krize girer
2-) Erkek ya da kız tarafından biri beraber olduğu insanı bir başkasıyla aldatır ve bu bir şekilde öğrenilir.
3-) Erkek ya da kız tarafından birinin kafası karışıktır (bu kavramdan nefret ettiğimi belirtmek isterim) ve karşı taraftan nasıl ayrılacağını düşünüyodur ama karşı tarafın hiçbir hatası yoktur kendi kendine sorunlar yaratır ya da karşı tarafı suçlar.
4-) Erkek ya da kız tarafınının maymun iştahlığı yüzünden aralarındaki paylaşım ve bağlantı kopar ve bu sorunlara neden olur.Burada kastedilen maymun iştahlı kavramı her iki taraftan biri ilişki devam ederken başka bir karşı cinse oha lan bu çocukla ya da kızla aslında bir geleceğim olabilir mantığıyla hareket etmelerinden kaynaklanabilir.
5-) Karşı taraftan biri çok gereksiz bir nedenden dolayı trip atıyodur ve ortada bir gerilim vardır.( O akşam büyük ihtimalle içki içilir zaten).Genelde bu neden erkeğin kıza niye oraya gideceğini bildirmedin ya da neden aramadın demesidir,kızın da bulunduğun ortamda çektiğin fotoğraflarda neden bir sürü kız vardı tarzı olur.
6-) Bazı erkekler ya da kızlar çok dengesiz olabilirler.Bunun nedeni daha önceki ilişkilerinde karşı taraftan yedikleri kazıklardır.Onun için içlerinde bir intikam duygusu vardır ve bu duyguyu ona aşık olan karşı tarafın üzerine yönlendirirler.Bir nevi kobay diye de adlandırabiliriz.Bu kızlar ya da erkekler yeri geldiğinde sizin kalbinizi fazlasıyla kırıp sonra da kuru bir özür dilerimle tekrar başlamak isterler.Kaçınız efenim hem de hiç durmayınız !
7-) Sorunlardan biri de her iki tarafın aileyle ya da arkadaş çevresiyle olan kavgalarından dolayı sinirli olması ve beraber olduğu insana bunu yansıtması.Bir de bu sorunları hiç yansıtmayan tipler vardır ki gereksiz yere bir sürü trip atıp bir şey yok derler.Onlar en fenasıdır.
8-) Bazı kavgalar farklı hayat tarzlarından meydana gelmektedir.Bir tanesi Taksim'de eloy'a gitmek isterken diğeri roxy'e gitmek ister ve ne istersen onu yap ben gidiyorum tripleşmesi olur.Bunun bir sürü türevleri de vardır sadece mekan olarak genellemek yanlış tabi.
9-) En önemli problemlerden biri de araya 3. şahısı soktun problemidir.Bir sorundan ötürü iki taraf da konuşmuyodur ve devreye her iki tarafın kankaları sokulur.Çünkü bilinmektedir ki küs oldukları sürece bu iki çift kendi kankalarınıa arayıp ya şu kızın ya da çocuğun kankasını arayın da konuş lütfen napıyomuş ne düşünüyomuş bi öğren ya ehehiehieeiheiheihe demektedir.Bundan sonra iki taraf da birbirlerine 3.şahısı soktun diye bok atarlar aslında kendileri istemiştir bunu.
10-) Bazen kız ya da erkek tarafı karşı taraflar prestij,mevki,para,pul,ün,güç gibi kavramları elde etmek için beraber olurlar.Bunlardan köşe bucak kaçınız efenim.Ya da ilk başlarda bunun böyle olduğunu anlamadıysanız anladığınız anda zararın neresinden dönerseniz kardır mantığıyla kolu verin ama bacağı kaptırmayın.
Bu yazdıklarım işin magazinel boyutuydu aslında.Şimdi biraz da aşkın felsefik boyutuna göz atalım.Aşk kavramı yaşadığımız bu dünyada kendimizi yalnız hissetmememiz ve paylaşma duygusunu beraber yaşamak istediğimizden kaynaklanır.Sadece bunlarla yetinmeyip işin bir de kimyasal boyutuna bakarsak iki kişi arasındaki kimya da çok önemli bir yer tutmaktadır.Stendhal'a göre aşkın bir sürü kavramı yapılmıştır ancak bu kavramların bir gerçekliği yoktur ve ona göre aşk kristalleşme süreci gibidir.Hemen ne ifade etmek istediğini açıklayayım.
Her insan, yaşamın erken dönemlerinden başlayarak, hayali bir sevgili yaratır kendine. sevgili, bir imge olarak zihinlerde her zaman vardır.Günün birinde, biri bu imgeye takıldığında, aşık olan hayalindeki sevgiliyi bulduğunu düşünür. bulduğunu, gençliğinden beri yaratıp durduğu sevgili sayıp, kusursuzlaştırmaya ve yüceltmeye başlar. şimdi kristalleşmiş, ama dünün o yapraksız dalı karşısında, sarsıntı ve şok içindedir.Büyülüdür.Sevilennin kusursuzluğa büründüğü süreçtir bu. aşık özne, sevdiği kişinin gerçek ya da çıplak varlığıyla ilgili değildir artık. oysa, hiçbir sevgili düşlerdeki gibi mükemmel değildir.Fakat kristalleşme öyle bir yanlış bilinç üretir ki, kımıldayan ve pırıl pırıl parıldayan ve bir arı kuşunun ayağından daha büyük olmayan binlerce elmasla örtülü kuru, yapraksız dalı unutturur.Aşkı, aşık yaratıyor ve sona erdiriyordu! Yani, aşk uyduruluyordu! Bir yalandan ibaretti aslında!.. İyisi mi, aşk kuyusunun kıyısından dönüp, sözü yine kentlerle bağlayalım biz. hangisi olursa olsun, bir kenti anlamak ve tanımak için, bütün anlamlarda o kentin altına, dibine inmek şart.
Her şeye rağmen eğer insan kendi yaratıcılığını kullanarak böyle bir kavram yarattıysa,bu kavram devam ediyorsa ve insanlar aşkı kendi hayatlarında önemli bir noktaya koyup onunla mutlu olabiliyorlarsa aşk güzel bir yapay kavram olabilir.Her ne olursa olsun aşk yapay bir kavramsa da aşkı ayakta tutan kavramlar kesinlikle gerçektir.
8 Aralık 2008 Pazartesi
Dünyadaki Bütün Emolar Birleşin !
1-) saçınızı siyaha boyayın.
2-) tarağı alın ve saçınızı öne ve sağa olmak üzere tarayın.
3-) kaşınızda veya dudağınızın orada piercing olmalı.
4-) dar ve kareli şeyleri tercih edin.
5-) kendinize bir ayakkabı mağazasından bir converse alın.
6-) moda sahili ve kilisenin orayı mesken tutmalısınız.unutmayın rexx önü daha çok gotik ve rapperlara hitap etmektedir.dikkatli olun götü kaptırmayın.
7-) the nightmare before christmas filmine bir göz atın.daha doğrusu tim burton konusunda kendinizi muhabbet edebilecek kadar geliştirmeniz gerek.
8-) dashboard confessional, jimmy eat world, new found glory,my chemical romance gibi gruplardan birkaç şarkı öğrenin.
9-) arada sırada bunalıma girmeniz gerekiyor.nedeni önemli değil.yaratın işte bir şeyler.
10-) cep telefonunuzla kendinizin resmini çekin ama saçlarınız da resimde çıkmalı buna özen gösterin yoksa anlamı kalmaz.
Allahınızı severseniz bunları yapmanın nesi suç ? Adamın teki yürürken yere tükürüyor ya da burnu nefes almadığı zaman baş parmağıyla sümüğü çıkartıp topak haline getirip bilinmedik bir yere fırlatıyor.Sorarım size bunları yapan bir orospu çocuğu suçlu değil de bu gariban emolar mı suçlu lan ? Bu adamın nasıl bir karakteri olduğunu hemen analiz edeyim size.
Liseye giderken coğrafya dersinde oturduğu duvar kenarına küçük küçük yazılar yazıp kopya çekme girişiminde bulunur bu lavuk her şeyden önce.Matematik sınavlarından sonra hoca kağıtları dağıttıktan sonra sınıfın en çalışkanının kağıdını alıp 15 puan üstü sorularda kağıdında oynama yapıp notunu 45'e tamamlamaya çalışır.
İşte bu kadar şerefsiz bir ibnedir bu adam.Takdir edersiniz ki bunları yapan bir adam haksız yere eleştiri gören bir kitleye de verip veriştirecektir.Çünkü bunu yapmazsa çevresi tarafından dışlanır.Emolarla dalga geçmek onun için bir prestij meselesidir arkadaşları arasında.Hiçkimsenin izlemediği dizileri izler televizyonda.Hepsi kurtlar vadisi,avrupa yakası izlerken bu derdest,pulsar,şubat soğuğu,eşref saati gibi götlek dizileri izler.
Ve betimlediğim bu tip sadece onlardan biridir.Bu tiplerden bir sürü var piyasada yahu yapmayın etmeyin emolardan da arkadaşlarım var iyi adamlar hepsi.Matematik dersinde tahtaya kalkıp türev probleminde zorlanıp eeee hocam yapamadım nasıl yapılıyodu bu ehem ehem diyo onlar da.Dışlamayın onları kendinizden zira bir gün siz de onlardan biri olabilirsiniz.Kayıp balık nemo her an kayıp balık emo olabilir kollayın götlerinizi ...
Edit: Yukarıdaki yazıların ve savunduğum fikirlerin hepsi hayal mahsülüdür efenim.